Otelimizi de tam merkezinde bulunduran Kaleiçi’nin tarihi, M.Ö 2.yüzyılda II. Attalos’un Antalya’yı (Attaleia) kurmasıyla başlar. Helenistik uygarlıklar, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’ya da ev sahipliği yaparak günümüze kadar gelir.

Türkiye’nin en görkemli şelalelerine sahip olan Antalya’da, birbirlerine yakın sayılabilecek konumlarda bulunan üç şelaleyi de aynı gün içerisinde ziyaret edebilme şansına sahipsiniz.

Şehrin tam merkezinde yer alan 7 km uzunluğundaki bu plaj, paralelinde kendisine eşlik eden sahil park ve cafe-restaurantlar ile birlikte yerli halk ve turistlerin tercih ettikleri plajların başında gelmektedir.

İlk olarak I.Dünya savaşı sonrası işgal kuvvetlerinin yağmasından kurtarılan eserlerin korunması amacıyla 1922 yılında kurulan Antalya Arkeoloji Müzesi, 1972 yılında bugünkü yerine taşınmıştır.

Bizlere şehrin Helenistik, Roma ve Bizans kalıntılarının arasından yürüyerek kumsalına ulaşma deneyimi yaşatan Olympos; tarih, doğa ve deniz üçlüsünü buluşturduğu görkemli ambiyansıyla dünyada üne kavuşmuştur.

Tıpkı Olympos gibi, tarihi kent ve plajları bünyesinde bulundurmasıyla ünlü bir başka yer olan Phaselis Antik Kenti, içerisinde üç farklı koya sahiptir. Üç koyunda da plajlar ve sular içerisinde dahi gözlemleyebileceğiniz antik kalıntılar barındıran Phaselis, kızılçam ormanları arasında denize girmek isteyenler için büyüleyici bir ambiyans sunmaktadır.

Homeros’un İlyada Destanı’nda adı geçen ve Anadolu’nun en eski halklarından Luvi’lerin kurduğu tahmin edilen Termessos Antik Kenti, çok sayıda tapınağa ve çeşitli mezar kalıntılarına sahiptir. Bir dağ kenti olması yönüyle birçok antik yerleşkeden ayrılan bu şehir, Büyük İskender’in kuşatmasına karşı verdiği başarılı direnişle ünlenmiştir.

Antik çağda pek çok milletin bir arada yaşadığı bir bölge olarak bilinen Pamfilya’nın başkentliğini yapmıştır. Helenistik dönemin en güzel ve zengin şehirlerden biri olan Perge Antik Kenti, otelimize yaklaşık 1 saat uzaklıktadır.

Bünyesinde, her yıl çeşitli uluslararası konser ve etkinliklere ev sahipliği yapmasıyla bilinen Aspendos Tiyatrosu’nu barındırmasıyla ünlüdür. Kuruluşu, MÖ 10. yüz yıla kadar dayanan kent, şehir merkezinde bulunan otelimize yaklaşık 1-1.5 saat kadar uzaklıktadır.

İsmini, üzerinde bulunan iki adet tarihi köprüden alan Köprülü Kanyon Milli Parkı, ülkenin en önemli su sporları merkezlerinden biridir. Güçlü organizasyon altyapısı ile günde 7 bin kişiye rafting yapabilme imkanı sunan kanyon, aynı zamanda zengin bir bitki ve hayvan çeşitliliğine sahiptir.